Sürdürülebilir Kalkınma Nedir?
Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkân verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sosyal, ekolojik, ekonomik, mekânsal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır. Çeşitli sivil toplum kuruluşları zaman zaman bölge için iktisadi, sosyal ve ekolojik dengeleri göz önüne alarak, gelecek kuşakların yaşama özgürlüklerini elinden almadan uzun vadede en uygun kalkınma modelinin oluşturulması için çalışmalar yapmaktadırlar.
Bu kapsamda belirlenen stratejiler;
· Doğal kaynakların verimli kullanılması,
· Düşük veya yüksek gelir artışının yerine etkin ve istikrarlı büyüme sağlanması,
· Karar verme süreçlerinde çevre ve ekonominin birlikte ele alınması,
· Gıda, enerji, su ve sağlık alanlarında toplumun temel ihtiyaçlarının giderilmesi,
· Yoksulluğun azaltılması ve gelir eşitsizliğinin giderilmesi şeklindedir.
Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik geleneksel yaklaşımlar kavramsal bir çerçeve
sunamamakta, bölgesel sürdürülebilir kalkınmaya yönelik spesifik bir açıklama
getirememektedir. Bu nedenle 1990’ların ikinci yarısından itibaren dünyanın çeşitli
noktalarında bölgesel sürdürülebilir kalkınma modelleri geliştirilmektedir. Bu çalışmada öncelikle, geleneksel sürdürülebilir kalkınma yaklaşımları incelenmektedir. İkinci olarak, bölgesel sürdürülebilir kalkınma modelleri değerlendirilmektedir. Son olarak bölgesel
sürdürülebilir kalkınmaya yönelik hem Avrupa Birliği düzeyinde hem de ulusal bazda bazı program ve projelerden örnek uygulamalara yer verilmektedir. Sürdürülebilir
Kalkınma. terimsel anlamda ilk kez uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUNC) tarafından hazırlanan ‘Dünya Koruma Stratejisi’ adlı kaynakta kullanılmıştır.
Sürdürülebilir Kalkınma Stratejileri 6 başlık altında özetlenebilir:
• Çevre: Doğal dünyanın kendi başına bir değeri vardır. Hiçbir canlı, doğanın fiziksel
taşıma kapasitesini, kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hor kullanamaz.
• Gelecek: Kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, gelecek kuşaklara onların da kendi
ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir dünya bırakmak zorundayız.
• Hayat Kalitesi: İnsan refahının sadece maddesel değil, aynı zamanda sosyal, kültürel,
ahlaki ve ruhsal boyutlara da bağlı olduğu unutulmamalıdır.
• Adalet: Refah, şanslar, haklar ve sorumluluklar ülkeler arasında ve aynı ülkedeki farklı sosyal gruplar arasında adil şekilde paylaştırılmalıdır. Aynı adil paylaşım, bugünkü insanlar ile gelecek nesiller arasında da, doğal kaynaklar anlamında da yapılmalıdır.
· Tedbirsel Prensipler: Eğer, herhangi bir hareketin ve gelişimin çevresel etkilerinden çok emin değilsek daha çok tedbir alınmalıdır.
• Bütünsel Düşünme: Eğer, karmaşık bir sürdürülebilirlik problemiyle karşı karşıya isek, bu problemin içerdiği tüm faktörler çözüme dahil edilmelidir. Her problem için bilimsel verilere dayanarak ve toplumsal fayda ön plana alınarak çözüm üretilmelidir.
Sürdürülebilir kalkınmanın birbirinden ayrı irdelenemez 3 boyutu vardır.
• Sosyal Boyut: Sürekli eğitim ile, kişilere “Hayat Kalitesinin Arttırılmasının” kendilerine ve sonraki nesillere sağlayacağı faydalar anlatılmalıdır.
• Ekonomik Boyut: Yeryüzündeki her kaynak sınırlıdır. Elimizdeki kaynak ne olursa
olsun, bu kaynağın insan yaşamının kalitesini arttırabilecek biçimde nasıl en adil dağı-
tılabileceğinin yolu bulunmalıdır.
• Çevresel Boyut: Geri dönüşümlü olsun ya da olmasın, her doğal kaynağın,
devamlılığını sağlayabilecek şekilde kullanımı hedeflenmektedir.
Çalışma Grubu amacı;
Marka kent oluşumunda sürdürülebilir modeller ile bu yaklaşımın desteklenmesi için etkinlik ve politikalar oluşturulması için projeler üretmek.
. Türkiye ve İnegöl ile benzer sosyo-ekonomik göstergelere sahip olup, sürdürülebilir
kentleşmede öncü ve örnek olmuş kentlerin akil öncüleri ile işbirliği yapılması.
. Sürdürülebilir Kentleşme konusunda eğitim programları gerçekleştirilmesi.
. Yerel yönetim, meclis üyeleri ve şehir dinamiklerinin programa katılımının sağlanması.
. Uluslararası düzeydeki uzmanlar ve şehrimizdeki diğer kurmların ilgili uzmanları ile birlikte başarılı olmuş projelerin yerinde incelenmesi ve İnegöl’e referans teşkil edecek uygulamaların seçilmesi, ortak projeler üretilmesi gurubun hedefleri arasındadır.
İNEGÖL HAKKINDA
İnegöl Bursa’nın en büyük ilçesi…
Türkiye açısından bakıldığında bırakın ilçe olmayı birçok ilden daha büyük bir kent
aslında.
Türkiye’nin 40. büyük kenti İnegöl yerleşke olarak Anadolu’nun önemli ulaşım yolları üzerinde bulunuyor. Hala en eski çağlardan beri İnegöl’den geçen ulaşım yolu, canlılığını bugün de sürdürmektedir. İnegöl; ülke nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasına hitap eden İstanbul, Ankara, İzmir şehirlerinin oluşturduğu üçgenin tam ortasında, her birine otoyoldan 3-5 saat uzaklıkta, ulaşımı kolay olan, merkezi bir yerdedir. Özellikle Gemlik ve Mudanya Limanları’na İnegöl’den 1-1.5 saatte karayolu ile ulaşmak mümkündür. Yenişehir Uluslararası Havaalanı ise ilçeye yarım saatlik mesafededir.
Toplam Nüfus: 290.000.Nüfus yapısı yerli halk, Kafkas, Balkan ve Anadolu içlerinden gelen insanlardan oluşur. Sosyo-kültürel yapısı ile İnegöl adeta bir küçük İstanbul’dur. İnegöl halkı, cemiyetleri ve kültür dernekleri ile milli kültürüne bağlı bir yapıya sahiptir.
Coğrafi Durumu
İnegöl; ülke nüfusunun yüzde 50’sinden faz-lasına hitap eden İstanbul, Ankara, İzmir şehirlerinin oluşturduğu üçgenin tam ortasında her birine otoyoldan 3-5 saat uzaklıkta, ulaşımı kolay olan, merkezi bir yerdedir. Özellikle Gemlik ve Mudanya limanlarına karayolu ile 1-1.5 saatte ulaşmak mümkündür. Yenişehir Uluslararası Havaalanı ise yarım saatlik mesafededir.
Ova,148 km2 yüzölçümüne sahiptir. Ovanın zemini alüvyonlarla kaplıdır. Başlıca ağaç türleri çam, kayın, köknar, meşe, ıhlamur,kestane ve cevizdir. 104 bin 447 hektarlık yüz ölçümüne sahip olan ilçe orman alanı bakımından ülke ortalamasının üzerinde bir yere sahiptir. İnegöl'de tarım topraklarının yüzde 72.8'i tarla tarımına, yüzde 19'u bağ-bahçeye, yüzde 7.7'si sebze tarımına ayrılmıştır. İlçenin yüzde 49'luk bir bölümü de ormanlarla kaplıdır.
İnegöl’ün iklimi Karadeniz ile Akdeniz iklimi arasında geçiş karakteri göstermektedir. Yaz ayları daha çok Akdeniz İklimine benzer. Sıcak ve az yağışlıdır. Kış ayları ise soğuk ve bol yağışlıdır. Kar yağışları normal, don olayları fazladır. Yıllık ortalama sıcaklık 12.4 C’dir. Yaz sıcaklık ortalaması 21.9 C, Kış sıcaklık ortalaması ise 2.3 C’dir. Bu güne kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 41.2 C ile Ağustos ayına aittir. Bu güne kadar en düşük sıcaklık ise - 22.7 C olarak ölçülmüştür.
Tarihi
Roma Dönemi: Angelecoma, Osmanlı Dönemi: Aynagöl, Ezinegöl olarak
adlandırılmış ve bilinmiştir. İnegöl Ovası’nın uzun yıllar boyunca sular altında kaldığı tahmin edilmektedir. Bundan dolayı Subaşı veya Gölbaşı anlamında İnegöl ismi kullanılmıştır. İnegöl 5 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. İnegöl ile ilgili tarihi bulgular M.Ö 3 bin yıllarına kadar uzanmaktadır. İnegöl’de kurulan medeniyetler arasında; Lidya, Britanya, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dikkat çekmektedir.
Tarihi Eserleri
İshakpaşa Camii, Türbe ve Mederesesi, Yıldırım Beyazıd Cuma Camii, Kasım Efendi Camii, Beylik Hanı, Kapalı Çarşı, Ortaköy Kervansarayı.
İshakpaşa Külliyesi İnegöl’ün merkezi yerinde çarşı içinde yer alan İshakpaşa Külliyesi, cami, medrese ve türbeden oluşmaktadır. Mimari özellikleri bakımından Bursa üslubu özelliklerini barındıran külliye, 15 yy. Osmanlı Türk mimarisinin günümüze kadar gelen örnekleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Cuma Camii (Beyazıt
Han Camii)
İshakpaşa Medresesi ile bitişik vaziyettedir. 1398-1402 yılları arasında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır.
Kurşunlu Kasabası Hançerli Fatma Sultan
Camii
Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Çelebi Mehmet’in kı-zı Hançerli Fatma Sultan tarafından 15. Yüz yılın sonlarında yaptırılmıştır. 1960 yılında kapsamlı bir onarım görmüştür.
Caferpaşa Kervansarayı (Beylik Hanı)
Günümüzde Beylik hanı olarak bilinen yapı-nın eski adı Caferpaşa Kervansarayı’dır.
1721 yılında Caferpaşa tarafından yaptırılmıştır.
Karacabey Kervansarayı
II. Murat ve Fatih döneminin seçkin devlet adamlarından biri olan Karacabey tarafından Rumeli Ortaköy Kervansarayı ile birlikte padişahın kendisine tımar olarak verdiği arazi özerinde 1454 yılında yaptırılmıştır.
Bedesten (Belediye Çarşısı)
Halk arasında Kapalı Çarşı olarak bilinen bedesten II. Abdülhamit döneminde belediye Reisi Sadıkzade Süleyman Ağa tarafından 1887-88 yıllarında yaptırılmıştır.
Ekonomisi
İlçede yaşayan nüfusun yüzde 70’i sanayi ve ticaret sektöründe yüzde 30’u ise tarım sek-töründe faaliyet göstermektedir.Uzun yıllar geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan İnegöl, yöresinde verimli ormanların bulunması nedeniyle 1929 yılından itibaren orman ürünlerini işlemeye başlamıştır.İnegöl’ün gelişmesi iki aşamada ele alınabilir. Birincisi 80’li yıllara kadar olan dönemdir. Kuruluş yeri itibarıyla Uludağ’ın eteklerinde yer alan İnegöl, yakın çevresinde bulunan ormanlar nedeniyle daha çok orman ürünleri alanında imalat yapılan bir yer olma özelliğine sahiptir. Önceleri her türlü ahşap eşya üretimi yapılırken 1950’li yıllardan itibaren küçük atölyelerde tamamıyla mobilya imalatına geçilmiştir. İkinci dönem ise 1980’lerden sonrasını kapsamaktadır. Tarım, ekonomik hayatın temel unsurlarından birisidir. Buna göre İiçede 15 bin çiftçi ailesi mevcuttur. Köy merkezlerinde oturan nüfusun tamamına yakını tarımla uğraşmakta, ilçe merkezinde oturan nüfusun ise bir bölümü tamamen, geriye kalan kısmın önemli bir bölümü de sanayi ve ticaretin yanında ek olarak bahçe tarımı ile iştigal etmektedir. İlçede polikültür tarım yapılmaktadır. İlçe yüzölçümü 1.004 km2 olup, coğrafi yapısı nedeniyle ılıman iklim meyve-sebzelerinin büyük bir çoğunluğu ile tarla ziraatına uygun verimli arazilere sahiptir. İlçeye bağlı 92 köy ve 4 kasabadan 48 köy 4 belde ova arazi, 45 köy 1 belde ise dağ ve orman köyleri niteliğindedir. Ova köylerinde ise; bağ-bahçe tarımı yanında sanayi bitkileri de yaygın olarak üretilmektedir. Ayrıca bölgede geniş çapta tarımı yapılan patates sahalarına 2. ürün; Silajlık mısır, lahana, karnabahar gibi ürünler de yetiştirilmektedir. İnegöl’de tarım topraklarının yüzde 72.8’i tarla tarımına, yüzde 19‘u bağbahçeye, yüzde 7.7’ i sebze tarımına ayrılmıştır. Yüzde 49’luk bir bölüm de ormanlarlakaplıdır. Tarım sektöründe çalışan nüfus 2000 yılı itibariyle yüzde 30 dolayındadır. Organize Sanayi Bölgesi’nin de etkisiyle sanayi alanında daha da hızlı bir gelişme görülmektedir. 1980’lerden günümüze kadar geçen zaman diliminde İnegöl Bursa’nın en büyük ve gelişmiş ilçesi olma konumuna ulaşmıştır. Bu konumuyla ülke içindeki birçok ilden daha büyük bir kenttir aslında.Orman ürünlerinin yanında başta tekstil olmak üzere diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmalar ilçede tesisler kurmaya başlamışlardır. Son yıllarda ise küçük atölyelerde faaliyet gösteren mobilya imalathaneleri fabrikalaşma yoluna girmişler ve ünü ülke sınırlarını aşan, her biri birer marka olma yolunda ilerleyen tesisler olmaya başlamışlardır.
İnegöl OSB
Türkiye’nin ilk ilçe OSB’si 1976 yılında kurul-muştur. Ancak İnegöl Ticaret ve Ziraat Odası çok daha eski zamanlarda 1888 yılında kurulmuştur. İnegöl’ün en çok istihdam sağlayan sektörü ağaç ürünleri, mobilya ve tekstildir. Bugün sadece OSB merkezli yaklaşık 150 fabrika mevcuttur.
İnegöl’ün 2. OSB’si , “Mobilya İhtisas Sanayi” olarak yine Türkiye’de bir ilktir.İnegöl Mobilyası ile meşhur olmuş, ülkemizde tanındıktan sonra tüm dünyaya satılır olmuştur. MODEF İnegöl Mobilyası fuarları yılda 3 defa düzenlenmektedir.Türkiye ihracat sıralamasında, iller baz alındığında dahi, İnegöl bir çok ili geride bıraka-rak 18. sırada yer almaktadır. İnegöl’ün ihracat rakamları yaklaşık 1 milyar 500 milyon dolar civarındadır. İnegöl’den ihracat yapılan ülke sayısı 110’dur. Türkiye toplam ihracatının yüzde 1’ini, mobilya ihracatının yüzde 15’ini, yurt içi mobilya talebinin ise yüzde 40’ ını İnegöl karşılar. Tekstil sektörü ihracatındaki payı ise yüzde 6’dır. İnegöl'de ekonomik hayatın temel unsurlarından birisi tarımdır. İlçede yetiştirilen sebze ve meyve ürünleri yurtdışına da pazarlanır. Sebze ve meyve alanında domates, pırasa, patates, çilek ve şeftali önemli yere sahiptir. Çerezlik ayçekirdeğinde İnegöl ayçekirdeği meşhurdur.
İnegöl Mobilyası
İnegöl 100 yıldan fazla tecrübesi ile şehrin lokomotif sektörü olan mobilyacılıkta , yurt içi toptan satışları dışında, 110’un üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirerek, Türkiye’nin ‘MOBİLYA BAŞKENTİ’ olma yolunda önemli bir yol kat etmiştir. Bugün ülkemizin mobilya ihracatının yüzde 15’i İnegöl’den gerçekleşmektedir. 2000’li yılların başından itibaren kurumsal yapısını oturtan ve markalaşan İnegöl mobilya sektörü, özellikle MODEF fuarları ile kalite ve pazarlama anlamında büyük bir ivme kazanmış, “Türkiye’nin modası, İnegöl Mobilyası”, söylemi ile sektöre damgasını vurmuştur.İnegöl 100 yıldır her yeni güne mobilya ile uyanıyor ve 99 dilde mobilya üretiyor.
Maden Suları
Çitli Maden Suyun’nun tanıtımına Padişah Abdülaziz’in mide sancıları sebep olmuştur.Hazımsızlık çeken padişaha hekimler bu suyu tavsiye etmiş, değişik yerlerden getirilen maden suları arasında padişaha en çok şifayı Çitli Maden suyu sağlamıştır. Maden suları arasında yapılan yarışmalarda bir Türkiye birinciliği bulunan maden suyunun, Amerika ve Avrupa’daki 7 ülkede yapılan yarışmalarda da 9 altın madalyası vardır. Bugün kaynaklarında iyice azalan Çitli Maden suyu yanısıra İnegöl Kınık maden suyu ile de tanınmaktadır. İlçede ayrıca, Elmaçayır ve Kozluca’da böbrek hastalıklarına, Özlüce’de mide ve bağırsak hastalıklarına, Konurlar’da guatr hastalığına, Oylat’a 1 kilometre mesafede göz hastalıklarına ve Eskikaracakaya’da çeşitli cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtilen şifalı sular bulunmaktadır.
Oylat Kaplıcaları
İnegöl turizminin temel taşını Oylat Kaplıcaları oluşturur. Oylat kaplıcalarına Bursa - Eskişehir karayolu üzerinde Domaniç sapağından girilerek ulaşılır. İnegöl'e 27 kilometre uzaklıkta bulunur. Kaplıca Uludağ'ın kar suları ve civardaki kaynaklardan beslenir. Kaplıcanın suları radyoaktif sıcak sular gurubuna dahildir. Sıcaklığı 40.5 dereceyi bulan suyun kısırlık, romatizma, idrar yolları ve çocuk felcine iyi geldiği biliniyor. Oylatın girişinde halk arasında sivri kaya olarak adlandırılan oluşum da görülmesi gereken yerlerden olup eski bir fay hattıdır.
Oylat Mağarası
İlçede yapılan çalışmalarda irili ufaklı 56 adet mağara bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan 12 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca değerli bulunup tescil edilmiştir. Mağaralardan bazılarında eski dönemlere ait yaşam izlerine rastlanmıştır. İlçe turizminin diğer önemli parçası yine hemen oylat kaplıcalarının 2 kilometre altında bulunan Oylat Mağarası’dır. (Bursa mağarası diye de bilinir.) Bu mağara 665 metre uzunluğu ile Türkiye'nin 3. büyük mağarasıdır. Mağarada bol miktarda sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları bulunur. Bursa mağarası adını, halk arasında bu mağaranın Bursa’ya giden gizli bir yol olduğu inanışından alır.
Tarihi Türk Evleri
İlçede bulunan tarihi Türk Evleri çoğunlukla 19. yüzyıla aittir. İçlerinde tarihi 18. yüzyıla dayanan evler de bulunmaktadır. Günümüze kadar ulaşan bu evlerden ancak 250 kadarı ayakta kalabilmiştir.
İnegöl Köftesi
İnegöl Köftesi, Bulgaristan göçmeni olan Besler ailesine dayanmaktadır. Filibe’nin Pazarcık ilçesinde aile mesleği olarak köftecilik yapan ve burada “Köfteciler” diye anılan ailenin oğlu İbrahim Besler İnegöl’e göç ettikten sonra İnegöl’de de aile mesleğini sürdürmeye devam
etmiştir. İbrahim Besler’in yetiştirdiği ustalar tarafından ilçemizde yapılmaya başlayan köfte zamanla İnegöl Köftesi adını almıştır. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odasının girişimle-riyle Türk Patent Enstitüsü’nden patent alınması sayesinde, İnegöl köftesi Resmi Gazete’ye de girerek tescilli bir marka olmuştur. İnegöl Köftesi’ne lezzetini veren İnegöl ve çevresinde yetişen dana ve kuzu ve koyun etlerinin özel olarak karıştırılmasından kaynaklanmaktadır.
Kent Müzesi
İlçe halkının gönüllü katılımıyla sağlanan obje bağışları ve yerel yönetimin değerli katkıları ile Türkiye'de bir ilçede açılan ilk kent müzesidir. Tarihi belediye binası orijinal restorasyonu yapılarak müzeye tahsis edilmiştir. Erken dönem Osmanlı tarihinin en özgün külliyelerinden Sadrazam İshak Paşa Külliyesi’nin karşısında yer alması, tarihi Çınarlaraltı bahçesinin manzarasını bütünlemesi ile görülmeye değer bir kültür merkezi haline gelmiştir. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğrayan İnegöl Kent Müzesi,Türkiye’nin ilk ilçe kent müzesi olma özelliğine de sahiptir. Müzede ilçede yaşamış ailelerin ve İnegöl’de yetişip Türkiye’ye malolmuş kişilerin yanı sıra ülkemizde kadınların milletvekili olabilme hakkını elde etmelerinden sonra Meclise giren ilk kadın milletvekillerinden birisi olan Şekibe Akkavuk İnsel’in de İnegöl’deki yaşamına ait birçok obje ve anı derlemesi bulunmaktadır.
Eğitim
İnegöl Fen Lisesi, İl merkezinden sonra aynı ilin ilçesinde kurulan ilk Fen Lisesi olarak tarihe geçmiştir. Bugün İnegöl’de toplam 14 adet lise ve 75 ilköğretim okulunda , 50 bine yakın öğrenci okumaktadır. Bursa Uludağ Üniversitesi’ne bağlı, bir İşletme Fakültesi ve yaklaşık 10 branşta eğitim veren 1850 öğrencili en büyük yüksek okulu da İnegöl’de bulunmaktadır. Türkiye’nin en büyük Mesleki Eğitim Kampüsü İnegölde’dir.
Sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve yaşam için sahip olduğu fırsatlar bir yana İnegöl göç vermesi değil göç alması ile dikkat çekiyor. İlçenin ekonomik, sosyal, kültürel ve fiziki imkanları iyi değerlendirilebilirse gelecek yüzyıllarda İnegöl yurdumuzun ışıldayan bir parçası olarak oldukça önemli bir konumda olmaya devam edecek. Biliyoruz ki buradaki potansiyel bu ilçemizin antik çağlardan beri var olan dinamizminin geleceğe yansımasıdır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AÇISINDAN İNEGÖLÜN KUVVETLİ
YÖNLERİ:
Coğrafi konumu
Müteşebbis insanların olması
Kültürel ve etnik yapı zenginliği
Mobilya ve organize sanayisi
Orman bölgesi olma
Hammadde yönünden kaynak zenginliği
Genç nüfus yapısı
Gelişmeye açık nüfus yapısı
Tarımsal alanların zenginliği
Hayırseverlerin çokluğu (Türkiye 1.si ve onursal duruş)
Ana ulaşım yolları üzerinde olması
Liderlik vasfı taşıyan insanların çokluğu
Kendi kendine yeten bir ilçe olması
Marka değerlerinin olması
Tarihsel konum ve yapısı
İlklerin ilçesi olması
İnegöl’lülük kavramının güçlü olması
Sağlık turizmi
Milli ve manevi konularda duyarlılık
Eğitim konusundaki hassasiyet
İstihdam zenginliği
Spor zenginliği
Dış ticaret fazlalığı
İL OLABİLME POTANSİYELİ
Organik ürün çeşitliliği ve zenginliği
STK’ların çokluğu
ZAYIF YÖNLERİ:
Çevre-hava-su kirliliği
Marka değerlerinin tanıtım eksikliği (turizm, mobilya, Oylat)
Sanayi ve konutların iç içe olması,
Şehrin marka imajı eksikliği,
Organik tarımın genişletilmesi,
Üniversite eksikliği,
Alternatif iş imkanlarının eksikliği,
Altyapı sorunu,
Kent meydanı eksikliği,
Nitelikli iş gücü,
Mesleki eğitimin eksikliği,
STK faaliyetlerinin eksikliği,
Kahvehane kültürünün çok fazla olması,
Teknopark’ın olmaması,
Kent bilincinin yerleşmemesi,
Markalara sahip çıkılmaması,
Şehir merkezinin sıkışık olması
Kadınların sosyal ve şehir hayatına katılımının düşük olması,
KALKINMA PROJE ÖNERİLERİ
Boğazköy barajına sosyal donatılar yapılması ve uydu mahalleler oluşturulması.
Sanayi müzesi yapılması
Araştırma ve Eğitim Teknoloji Merkezi yapılması
Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilçenin enerji ihtiyacının karşılanması
Yeni İnegöl Bölgesini aktif hale getirmek
İnegöl içine hafif raylı sistem
Kayak merkezi
İnegöl’ün simgesinin İnegöl’ün girişine yapılması
Çevre yolunun şehir dışına çıkarılması
Köfte fabrikası
Çim kayağı
Akarsu-Derelere arıtma tesisi (Balıkçılık gelişimi)
Hava kirliliğinin önlenmesi için büyük vakum sistemi (Dağ tarafına kanal açılabilir)
Termal (sağlık) turizm merkezinin İnegöl’de oluşturulması
Marka doğal kaynak suyunun oluşturulması
İnegöl Üniversitesi’nin kurulması
Kahvehanelerin kültür merkezlerine dönüştürülmesi
Mobilya kütüphane şehri
Özel av alanlarının oluşturulması
Ekolojik köylerin kurulması
Tarımsal sanayinin geliştirilmesi (tarım arge merkezi)
Mobilya merkezi (ihracat merkezi ve komitesini içeren)
Özel üniversitelerin pazarlama bölümlerinin İnegöl’de açılması
Extreme spor merkezlerinin oluşturulması
İnegöl’e kongre kültür merkezi yapılması
Dünya mobilya forumunun oluşturulması
İnegöl tanıtım A.Ş. (Tüm İnegöl markalarının tek elden yönetimi)
İçişleri Bakanlığı’nca ilçe statüsünü değiştirmek
Gül bahçeli – Sümbül bahçeli İnegöl
İnegöl vizyon ödülleri
Ay çekirdeği (Uluslararası) festivali
Günübirlik turlar (İstanbul-Ankara vb. Extreme sporlar için)
Arge merkezi kurulması
Sağlıklı çevre projesi
Teknopark kurulması
Büyük ölçekli kadın ipekböcekçiliği
İnegöl giriş çıkışlarına devasa mobilya anıtları
Hiper boyutta mobilya fuar merkezi
Türkiye’nin en büyük eko turizm çiftliği
Kent ormanı
İnegöl’e elli bin kişinin çalışabileceği otomobil fabrikası
Köfte fuarları yapmak (Dünya ölçeğinde)
Kent meydanı ( Batçıklar-bulvar)
Kentsel dönüşüm uygulaması
İnegöl adıyla markalaşacak tarihi evler
Uludağ Üniversitesine kadar uzanan metronun gelmesi
İnegöl arena inşası kompleksi
Hobi bahçeleri kurmak
İnegöl safari park
Üniversite kurulması( tüm birimleriyle)
Mantar yetiştiriciliği için çiftlik
Engelleri ortadan kaldıracak proje
Engellilere yönelik eğitim vadisi
7 yıldızlı Oylat Palas
Bütün yolların yaya ve bisiklet yolu olarak yeniden düzenlenmesi
Huzurevi kompleksi
Mobese sisteminin geliştirilmesi
Dünya ile bütünleşmiş online yayın hattı
İnegöl panoraması
Cerrah adına uygun cerrahi merkezi
Her eve doğal kaynak suyu hattı
Geri dönüşümde liderlik uygulaması
Kent içinde orman alanları oluşturulması
Medya merkezi inşa etmek
Tek merkezde ısınma
Uluslararası şehircilik ve belediyecilik fuarlar düzenlenmesi
İnegöl’ ün ön planda gözükmesinde etkisinin olacağı düşünülen maddeler ;
.İnegöl mobilyası
.İnegöl dağ-doğa-eko-tarih
.İnegöl köftesi
.İnegöl kaplıcası